BAŞARININ SIRRI MERAK ETMEK, İSTEMEK VE SEVMEK! ARBEME TEXTİL

Özaslan, ” Ben 1975 Pütürge Poskıran doğumluyum, örfüne ve adetlerine bağlı, muhafazakar bir ailenin oğluyum. Ben beş-altı yaşlarındayken, ailece Malatya merkez’e taşındık. İlkokul’u Malatya merkez’de Muhittin Özmumcu Okulu’nda okudum, aslında başarılı bir öğrenci sayılırdım, ama o dönemlerde çoğu genç gibi bende İstanbul’a yerleşmeyi ve bir an önce testilde çalışmayı hayal ediyordum. Çünkü o dönem en popüler ve geçerli sektör tekstil’di. O nedenle İlkokul’dan sonra okumaya devam etmedim ve neticesinde İstanbul’a yerleştim ki, çalışma hayatımada 15 yaşlarımda başlamış oldum” diyerek öz geçmişini anlattı.

Özaslan, ” Çalışma hayatım 1987’de İstanbul’da Tekstil sektöründe başladı.  Çırak olarak bir Tekstil atölyesinde başladım işe ve 1990 yılına kadar işi öğrenip pekiştırerek, usta bir makineci olarak devam ettim. 90’lı yıllarda Esenler Sondurak’ta kendi aile şirketimizi kurduk ve kardeşler olarak beraber işlettik. 1995 yılına kadar kurmuş olduğumuz aile şirketi’nde çalışmaya devam ettim. 95’te askere gittim, askerden döndükten sonra ben aile şirketi’nden ayrılarak, bir kaç Tekstil firması’nda yönetici olarak çalıştım.  O firmalarda fason takibi, usta başılık ve yönetim işlerine baktım. 2005’te aile şirketi’nde, ailemle tekrar bir arada çalışmaya başladım,  2010’a kadar o şekilde devam ettik ve ailece karar alarak, İstanbul’daki atölyemizi Malatya merkez’e taşıdık ve artık Malatya’da çalışma hayatımıza devam etmeye başladık. 2022’ye kadar kardeşler olarak aile şirketi’nde Malatya’da çalıştıktan sonra, ben 2022’nin ilk ayında aile şirketi’nden ayrılarak, kendi İş yerimizi “ARBEME TEKSTİL”i kurduk” dedi.

Malatyalı İş Adamı Özaslan, ” Öncelikle yaptığın işi merak edeceksin, sonrasında merak ettiğin o işi öğrenmeye çalışacaksın, öğrendiğin işi severek yapacaksın ve tabiki tüm bunlarla beraber disiplin şarttır. Gerek işveren, gerek çalışanlar bu kurallar çerçevesinde çalıştıkları takdirde çoğu başarının altına imzasını atabilirler. Yasin Özaslan olarak bence başarının sırrı budur. Ben çıraklıktan başladığım dönemlerde hep merak ettim, merak ettiğimi gözlemleyerek ve uygulamalı öğrendim. Bu kuralları kendime prensip edinerek hep başarılı oldum. Bir insan bir şeyi merak etmezse, o şeyi istemez, dolayısıyla istemediği bir şeyi yaptığı için de hem kendini geliştiremez ve hemde başarılı olamaz” diyerek kendilerine göre başarının sırrını anlattı.

Özaslan,  ” ARBEME TEKSTİL olarak bizler kısa bir sürede çok başarı elde ettik. Tabiki bu başarıyı çalışmalarımız’a güvendiğimiz için bekliyorduk ama bu kadar kısa bir sürede beklemiyorduk. Sonrasında anladık ki, bir önceki sorunuzda cevapladığım ‘Merak etme, isteme, sevme ve disiplinli olma’ kurallarını daha önceki çalışmalarımızda uygulayıp,  kaliteli üretim yaparak ve bu sayede piyasaya bir güven vererek, çok çevre edinmiş ve bu sayede şuan ki çalışmalarımız’da çok kısa bir sürede çok başarıya imza atmışız. Tüm başarılarımızı bu kurallar çerçevesinde hareket edip, iyi bir prestij edindiğimiz için elde ettiğimizi görüyoruz. Yani şu an, daha önceki emeklerimizin ve başarılı ikili ilişkilerimizin karşılığını almaktayız. Bu değişmez kuralları kendi iş yerine karakter olarak giydiren her firma mutlaka başarılı olacaktır. Şu durumda İş yerimizde 100 civarı personel çalışmakta ve istihdam olmaktadır. Bu sektörde çok tiz davranan, kalite bakımından her işletmeye kolay kolay iş vermeyen, çok büyük ve tanınmış firmalara iş dikiyoruz üretim yapıyoruz” diyerek firma çalışmalarını anlattı.

Özaslan,  ” ARBEME TEKSTİL olarak hedeflerimiz, her firmanın olduğu gibi tabiki bizimde hedeflerimiz vardır. Her işletme gibi bizde işletmemizi büyütüp, daha çok insana istihdam sağlamak, daha çok piyasaya hakim olmak ve dış piyasaya yönelerek ihracat yapmak istiyoruz. Organize sanayi’de daha büyük bir yer temin edip, daha büyük bir alanda ve dahada geniş kapsamlı üretim yapmayı, daha büyük işlerin altına imzamızı atmayı planlıyor ve hedefliyoruz. Dünya piyasası’nda da yaptığımız kaliteli üretime kendi adımıza ait bir pazar açmaktır, diyer bir hedefimiz” dedi.

Yasin Özaslan, ” Eski ile şimdiki çalışma şekli, çalışanların davranış ve çalışma azimleri arasında dağlar kadar fark var. Mesela eskiden işverene daha çok saygı vardı, aslında tabiri caizse kendi ekmeklerine saygı gösteriyorlardı, o saydı şimdilerde biraz daha azalmış durumdadır. Bizler çıraklık dönemlerimizde, iş verenin ziyadesinde ustalarımız olan makinecilere bile büyük bir saygı içerisindeydik. Kaldıki zor olan şartlar döneminde bizler bu saygı ve işimize olan sevgi ile çalışıyorduk. Aslında gençlerimizin saygı, sevgi ve çalışma azimleri çerçevesinde işine olması gereken bağlılığı, ailelerin çocuklarına aşılaması gereken bir karakterdir. Ailelerin kendi kültürümüze göre çocuklarını yetiştirmesi gerekiyor. Tabiki günümüz teknolojisinin gelişmesi ile birlikte, gençlerimiz daha basit ve kolay para kazanma özentisi ile, biraz daha emek vererek alın teri ile kazanmaktan uzaklaştığı gibi, saygı ve sevgiyi de unutmaya başladı. Bu konuda tek görev ailelere düşüyor ” diyerek olaması gereken aile yapısı ve yetiştirme tarzına dikkat çekti.

Özaslan, “Pütürge İlçemiz, uzak olsak da bizim her daim yüreğimizdedir, her daim eksiği ile artısı ile bizimdir. Pütürgemiz’in en büyük eksiği BASIN-YAYIN kuruluşunun olmamasıydı ve bu eksiği sizler Pütürge Haber Ajansı A.Ş olarak tamam ettiniz. Bu çalışmalar ve azminizden dolayı bir Pütürge’li olarak kendi adıma sizlere teşekkür ediyorum. Çünkü sizler bu kuruluş sayesinde, Pütürge’de iletişim’i sağlıyorsunuz, Pütürge’nin değerlerini ön plana çıkıyorsunuz ve Pütürge’nin adını daha çok kitleye ulaştırıyorsunuz. Gazete, Radyo ve sosyal hesaplarınızı kontrol ettiğimde, paylaşımlarınızda, Halk arasından gelen yazı ve yorumları paylaşıyorsunuz, Gazetenin bir sayfasında Pütürge köylerinin tanıtımını yapıyorsunuz, Pütürge’li İş adamlarına ve firmalara yer vererek tanıtıyorsunuz ve en önemlisi de Radyo programları ile sosyal medya yayınlarınızda Pütürge’li vatandaşı bir araya getiriyorsunuz. Bu çalışmalar çok büyük ve önemli çalışmalardır, Allah yolunuzu açık etsin. Bir İlçenin Medya’sı varsa o İlçede gizli kapaklı işler yoktur, Medya orda varsa o İlçede sorunlar daha da azdır ve Medya o İlçenin tanıtımında büyük bir katkı sağlar” diyerek kuruluşumuz ile görüşlerini dile getirdi.

Özaslan, ” son olarak şunları söylemek istiyorum, Bizler toplum olarak öncelikle kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız, gelenek ve göreneklerimize sahip çıkıp ona göre hayatımıza yön vermeliyiz. Bunu gerçekleştirirsek başarı da olur, verimli bir düzen de olur, toplum olarak en güçlü toplum oluruz” diyerek tavsiyelerde bulundu.