Parçalı bulutlu

NEMRUT DAĞI KİMİN?

Dünya - 28/12/2022 1:40 pm A A
NEMRUT DAĞI KİMİN? (TİMUR İNCE)
Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için 2 bin 150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı’nın yamaçlarına yaptırdığı mezar ve anıtsal heykeller, Helenistik Dönem’in en görkemli kalıntılarından birisidir. Anıtsal heykeller doğu, batı ve kuzey teraslarına yayılmıştır. İyi korunmuş durumdaki dev heykeller kireçtaşı bloklarından yapılmış olup, 8-10 metre yükseklikte yer alıyor. İlk olarak Karl Sester ve Otto Puchstein tarafından 1882’de keşfedilen, 1883’te Karl Humann ve Otto Puchstein’in ikinci kez ziyaret ettiği Nemrut Dağı’nda, aynı yıl Müze-i Hümayun Müdürü Osman Hamdi Bey ile Osman Efendi, ilk kazı çalışması ve araştırmasını başlattı. 1938 yılında Fredrich Karl Dörner, Rudolf Naumann ile birlikte Kommagene’de araştırmalara başladı. 1951’de Fredrich Karl Dörner’in araştırma gezisi yaptığı Nemrut’ta, aynı yıl Prof. Dr. Albrecht Goetze ve bile birlikte bir Amerikalı araştırma ekibi incelemelerde bulunur.
1954 yılına değin Adıyaman’ın Malatya’nın bir kazası olduğunu düşünürsek tüm bu çalışmalar Malatya adına düzenleniyor.
1963’te Fredrich Karl Dörner kazı ve araştırmalarına devam etti. 1963 ve 1964 yıllarında ilk defa kırma taş tümülüsünde jeofiziksel alan ölçümü yapıldı. 1984 yılında Türkiye-Federal Almanya işbirliği ile Prof. Dr. Fredrich Karl Dörner’in başkanlığında Nemrut Dağı’nda restorasyon çalışması başlatıldı.
19. yüzyılda batılı seyyah ve araştırmacıların dikkatini çekmiş, 1953 yılında Amerika Doğu Araştırmaları Enstitüsü’nden Theresa Goell tarafından yapılan yüzey araştırması ve kazılar sonucu bilim alemine tanıtılması sonrası dünyanın dikkatini çekmiştir.
Türk koleksiyoner Tuncay Demirtaş ise Berlin’deki bir bit pazarında gezinti yaptığı sırada, üzerinde “Türkiye” yazan fotoğraf diaları ve 16 milimetre çapındaki filmler dikkatini çekiyor.
Filmleri ve diaları satın alarak; daha sonra baskısını yaptırdığı dialarda Nemrut Dağı’ndaki heykeller ve kazı çalışmalarına katılan köylülerin fotoğraflarının olduğunu görmüş…
Nemrut Dağı’ndaki kazı çalışmalarına katılan Alman araştırmacı Dr. Lothar Carlowitz’in 1965 yılında çektiği Nemrut kazılarına ait görüntü ve fotoğraflar, Berlin’deki bir bit pazarında bulunması Nemrut dağının ilk fotoğrafları olarak tarihe geçer böylece.
Nemrut Dağı 2150 MT rakımda özgün kültürel bir miras olarak, bu mirasın elbet korunması ve yaşatılmasının sağlanması, çevresindeki doğal, kültürel varlıkların korunması, alanın ulusal ve uluslararası düzeyde değerlendirilmesinin öngörülmesi konusunda toplum olarak hemfikiriz.
Zaten UNESCO’nun 1987’de Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alarak “Dünyanın 8. Harikası” olarak tanımlaması bunun en büyük kanıtı. Liste sıralaması: 448
Tüm bu statik bilgilerden sonra diğer en büyük sorun Nemrut dağının yıllardan beri iki şehir (Adıyaman-Malatya) arasında paylaşılamaması meselesi de önemli bir sorun olarak sürekli gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.
Literatürler Nemrut dağını “Adıyaman’ın Kahta ilçesi Karadut köyü ile Malatya’nın Pütürge ilçesi Büyüköz köyleri yakınlarında bulunan, “ören” yerindeki Kommagene Krallığı dönemine ait 2000 yıllık tanrı heykelleri ve eserler” olarak tarif etse de Malatya Pütürge ilçesi yönünden ikinci ve alternatif yolun olması, Nemrut tümolusu çevresinde Malatya Pütürge’ye ait alanlarının yer alması, bölge ve yakın köylülerin anlattıkları doğrultusunda Nemrut dağının 1980’li yıllara kadar Malatya-Pütürge sınırları içerisinde olduğunu daha sonraki dönemlerde bazı siyasi ayak oyunlar neticesinde sınırın değiştirilerek böylece tümden Adıyaman’a geçtiği bilgisi yaygın bir inanıştır.
Ayrıca Adıyaman ile Pütürge’ye bölge insanlarının 1953, 1957, 1964 ve en son 1981 yılında meydana gelen ve ölümlerin dahi olduğu bazı mera kavgalarını da göz önünde bulundurduğumuzda bahsi geçen meralar Nemrut dağının çok daha ilerisinde kalıyor.
Tam burada, Nemrut dağı gerçekten iki ilin kültürel değeri mi yoksa sadece Adıyaman’a mı ait sorusunun kendi araştırma imkanlarımız doğrultusunda peşine düştük!
Aslında tüm bu anlattıklarımıza bakılırsa iki vilayetin sınırı çok önemli. Adıyaman ili sınırı ile Malatya sınırı batı terası ile doğu teraslarını ikiye bölerek geçiyor. Bir elmanın iki yarısı gibi. Yani bu gün Nemrut’tan bir sınır teli çekilmesi gerekirse tam yarısı Malatya tarafında, diğer tam yarısı Adıyaman tarafında kalacak şekildedir. Hatta bazı Malatyalı girişimciler Malatya yönüne sosyal tesis yaptırmak gibi girişimleri olmuş.
Nemrut Adıyaman’ın mı Malatya’nın mı kavgasının kökleri merhum Özal’ın Malatya tarafından yol yapmaya başlaması ile başladı. İlk olarak stabilize bir yol 1984 yılında yapılıyor. Önceleri direkt zirveye yolcu taşıyan birkaç minibüsle yetiniyorlar. Ancak yıllar geçip Adıyamanlılar’ın yılda 5-6 milyon dolar kazandıklarını gördükçe yollarının önemini kavrıyorlar. Ve hemen yola asfalt döşeniyor. Hemen ardından da başlıyorlar “Bizim yolumuz Adıyaman’ınkinden daha kısa” propagandasına. Adıyamanlılar da boş durur mu? Önce Karayolları Genel Müdürlüğü’ne basvurarak “Nemrut’a nasıl gidilir?” sorusunun resmi cevabını istiyorlar. 31 Mayıs 1999’da bilirkişi İsmail Öztürk özetle ‘“Adıyaman’dan” raporu verincede ikinci adımı atıyorlar. Adıyaman Valiligi, Malatya Valiligi’nin önüne Koruma Kurulu’nun 14.07.1992 tarih ve 1241 sayılı, 14.09.1993 tarih ve 1515 sayılı yolun kapatılması kararlarını koyuveriyor. Fakat Malatya yolu kapatmıyor. O halde Adıyaman da 2.5 km’lik Nemrut’a giden yolun asfalt yapılmasını engelleriz deyip o kozunu kullanıyor.
Son dönemlerde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Adıyaman milletvekili Ahmet Aydın’ın sanırım kolektif bazı girişimler sonrası sınır hattına müdahalede bulunduğu hatta sınır çizgisini değiştirdiği bilgisi elimize ulaştı.
Yani 1980 ile bugün sınır hatları farklıdır.
Fakat bunun yanında Adıyamanlı yetkililer “biz sınır falan dinlemeyiz, Nemrut Adıyaman markası ve sadece Adıyaman’ın turizm hakkından faydalanması gerekiyor, üstelik tapusu bizde (Kahta İlçesi Karadut Köyü m41.A5.b pafta, 207 ada ve 1 parsel no’’daki yer)” şeklinde iddialarda bulunmuş olsalar bile; koruma Kurulu ve Orman ve Su İşleri Bakanlığının aldığı son bir kararla Nemrut Dağı’nın Milli Park sınırları içinde Malatya tarafından kalan kısmındaki yapılaşmaya izin vermesi Malatya Milletvekililerini sevindirirken, Adıyaman Milletvekillerini ise üzmüştür.
Bu karar sonrası ulusal basın başta olmak üzere bir çok ajans ve medya “Adıyaman Nemrut dağını Malatya’ya kaptırdı” şeklinde başlık attılar.
Orman ve Su işlerinin almış olduğu bu yeni karar sonrası 7 sivil toplum örgütünden oluşan Adıyaman Nemrut Dağı Milli Parkı Koruma Platformu, projenin iptali ve yürütmenin durdurulması için Danıştay’a başvurdu. Platform, projenin onaylanmasyla Adıyaman’ın bundan ne kadar zarar göreceğini kamuoyuna duyurmak istediklerini belirtti.
Bazı Adıyamanlılar da “Biz de dağın eteklerine turistler için yıllarca bir tuvalet yaptıramadık. Malatyalılar da alanı boş buldu. Hemen gelip çöktüler. Dağ benim de benim demekle olmuyor” diyor.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Adıyamanlı Sırrı Süreyya Önder ise vekil olmadan önce NTV için “Taş yok mu taş” diye belgeselini çekti.
Her ne kadar sonu taş atmayla bitsede aslında bu topraklardaki binlerce yıllık barışı anlatan belgeselde şöyle bir diyalog geçiyor:
– Adıyaman’lılar fakirlikten sahip çıkamamışlar, Malatya’nın olsaydı belki daha bakımlı olurdu sözleri yine Malatya-Adıyaman tartışmasının boyutunu gözler önüne seriyordu.
Sadece bu kadar değil:
Nemrut dağı kimin tartışması en son meclise kadar taşındı. Malatya Valiliği’nin 2010’da Malatya tanıtım günlerindeki afişlerde Nemrut Dağı’nın resimlerini kullanmasından sonra daha da büyümüştü.
Adıyaman Belediyesi bunun için derhal yine mahkemeye koştu. Malatya’nın tanıtım günlerinde Nemrut resimlerin kullanılmaması, ayrıca valiliğin web internet sitesinde Nemrut Dağı resimlerin kaldırılması için dava açmış, dava kararı sonuçlanmadan Malatya Valiliği, resmi web internet sitesinde Nemrut Dağı’na ilişkin resimleri kaldırdı. Ayrıca 2011 yılında Malatya’nın tanıtım günlerinde Nemrut resmini kullanmadığını açıkladı.vs.
AK Parti Adıyaman milletvekili Ahmet Aydın “Nemrut Adıyaman’ındır ve Adıyaman’ın kalacaktır. Nemrut’u kimseye kaptırmaya niyetimiz yok” demesi üzerine sürekli Nemrut dağını Malatya’ya kaptırma korkusuna rağmen Malatya’nın veya Malatya tarafının niyeti tümden Nemrut dağını Adıyaman’ın elinden almak değil, sadece dünyaya mal olmuş bir kültür mirasını iki şehrin ortak değeri olarak anılmasında rol oynamak istiyor..
Kaldıki Malatya tarafından araçla gelindiği taktirde sadece 100 mt kadar yürünmesine karşın Adıyaman tarafından tepeye çıkmak için bu yürüme mesafesi 1 km’dir. Yarım saat yürümek lazım, bir çok basamağın çıkılması gerekiyor. Hasta olan var, nefes darlığı çeken.
Ayrıca Malatya yönünden Nemrut dağına ulaşmak 94 km, Pütürge yol ayırımından itibaren 43 km mesafede yer alan Nemrut kommagene tarih eserleri Adıyaman tarafından bu mesafe oranı 200 km.
Her halükarda Malatya üzerinden Nemrut’a ulaşma konusunda Adıyamandan avantajlı iken Adıyaman tarafının Nemrut’u sürekli kavga konusu yapması arasında ki çelişki pastadan tek başına pay almak istemesiyle açıklayabiliriz. Yandere (Haydaran) Büyüköz (çırık) köyleri halkının Nemrut dağıyla yüzyıllardan beri iç içe olduklarını, hayvancılık ve yayla konar göçer dönemlerinde bölgeyi kullandıklarını dair geniş bilgi silsilesi var elimizde.
Yine km mesafesi olarak Nemrut’a en yakın büyüköz köyü 13.5 km mesafede yürüme mesafesi olarak 3 saat 32 dakikada ulaşırken, Adıyaman Nemrut’a en yakın köyü karadut 10.5 km mesafede olup yürüme mesafesine göre 2 saat 54 dakika sürmektedir. Yani gördüğünüz gibi Nemrut Milli parkı sadece Malatya’nın demiyoruz lakin iki ilin ortak tarihi dokuları oluşturması bakımından değerlendirilmesi daha muteber olacaktır. Olması gerekende bu! Neden olmasın, beraber sahip çıkalım, beraber büyütelim. Daha çok turistin gelmesini sağlayım. Fena mı olur? Hatta sadece Malatya Adıyaman’ın değil bütün doğu Anadolu’nun Nemrut dağına sahip çıkması gerekir.
TİMUR İNCE
Dünya - 1:40 pm A A
BENZER HABERLER